SİYASETİ ÖZLEDİK GALİBA...

Daha öncede yazdığım gibi köşe yazılarımın en fazla okunan ve ilgi çekenleri siyaset ağırlıklı yazılar. Okurlarım da bu tür yazılara daha fazla yer vermemi istedikleri için zaman zaman kaleme alıyorum.

Seçim dönemlerinde bolca yazdığımız bu içerikli yazılar doğal olarak diğer zamanlarda fazla olmuyor.

Yerel seçimlere bir yıldan,Genel seçimlere ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de birbuçuk yıldan az bir süre kaldığını düşündüğümüzde artık bu konuda yazılar yazma zamanı yaklaşıyor demektir.

O kadar bol malzeme çıkacak ki sormayın.

Şu anda görev yapanların neler yaptıklarını ve daha çokta yapamadıklarını dile getirmeye çalışırken yeni göreve talip olanların yapmayı planladıklarını sizler ile paylaşacağız.

Aslında 2019 seçimleri çok farklı bir seçim olacak.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri hepsinden önemli bir bakıma…

Başkanlık sistemi ile ilgili olumsuzlukları dile getirenler ile savunanların yarışı olacak.

Ak Parti için çok büyük önem taşıyor elbette.

Bu Partiyi kurup üç dönemdir de iktidarda kalmasını sağlama başarısı göstererek rekor kırmış olan bir liderin oylaması yapılacak bir anlamda.

Rekor çünkü gerek ülkemizde gerekse de parlementer sistem ile yönetilen bildiğimiz ve tanıdığımız ülkelerde ardarda üç seçimi oylarını arttırarak ülke yönetimi görevini elde etmiş bir parti olduğunu ben bilmiyorum.

Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı seçimi çok önemli Ak Partiyi ve Recep Tayyip Erdoğan’ı sevenler için.

Her zaman olduğu gibi bu seçimler içinde en fazla çalışan koşturan gece gündüz demeden günde üç beş saat uyku ile şehir şehir,ülke ülke gezerek Türkiye’yi ve Ülkemiz için daha yararlı olacağını savunduğu sistemi anlatmaya çalışan yine kendisi.

Parti teşkilatlarının onun performansının onda birini yakalamalarının mümkün olmadığını bildiği içinde partisi ve ülkesi için gayretin en fazlasını gösteriyor aslında.

Siyasette başarının varlığı veya yokluğu yerelden daha kolay gözlemlenir.

Vatandaşın yaşadığı yerdeki Yerel Yönetimin ve seçtikleri Milletvekillerinin ortaya koyduğu çalışma sonrasında başarı ve başarısızlıklar onun kararına etki eder.

Kendi partisine mensup bir yönetim varsa onun yaptıklarını,muhalefette olanda yapamadıklarını görür ve takdir ile tenkit mekanizmaları her zaman çalışır.

Aslında siyasetin doğru olmayan tarafıdır bu.

Yapıcı olmak,yardımcı olmak ve yaşadığın şehrin daha güzel olması için gayret göstermek iktidar yanlıları kadar muhalefet yanlılarını da ilgilendirmeli ve daha güzeli yakalama konusunda emek harcamalı.

Ama siyasetin özünde bu yok işte.

Siyasi Partilerin ildeki temsilcilerinin en büyük eksikliği bana göre vatandaş ile ilişkilerdeki ilgisizlik veya başarısızlıklar.

Siyasette en önemli kazanımlar kitle örgütlerinin temsilcilerini ve üyelerini yanına alabilmekten geçer.

Örnek vermek gerekirse,birkaç aydan bu yana çeşitli odaların örgüt seçimleri yapılıyor.

Siyasi Parti yöneticileri kendi partilerine mensup başkan adayları varsa oradalar,değilse uğramazlar bile

Halbuki;seçim zamanında onların yanında olacaksın ve senin görüşünde olmadığını bildiğin halde onun ile ilişkilerini sıcak tutarak onu kazanmaya çalışacaksın.

O kalabalığı ve birlikteliği arasan bulamazsın.

Ama ne yapıyor siyasiler;seçim bittikten sonra gidip başkanın odasında kendilerini tebrik edip kahve sohbeti yapıyorlar ve "sizin yanınızdayız"mesajı vermeye çalışıyorlar.

Milletvekillerini bu tür yerlerde görene aşk olsun.

Siyaset bu değil.

Hele hele iktidar Partisinin siyaseti bu olmamalı.

Sen iktidarsın,Hükümetsin ve her türlü imkanı yerele getirme imkanı olan bir partinin temsilcisisin.

Seçim yapılırken üyelerin yanında olacaksın hatta rica edip bir de başarı dileği konuşması yapacaksın.

Ama olmuyor nedense ve olmayacakta galiba.

Çünkü o kaygıyı yaşamadıktan ve endişelenmedikten sonra gayret ve fedakarlıkta yeterli olamıyor.

DEVAM EDECEĞİZ...