Özge Özkan

ANAOKULUNA BAŞLAMADAN ÖNCE

Özge Özkan

Tüm çocuklar kişisel özellikleri ve yaşadığı çevre vesilesi ile birbirinden farklıdır. Bu farklılıklara rağmen tüm çocuklar gelişimleri bakımından da birbirine çok benzerdirler. Örneğin; emekleme, konuşma, yürüme gibi uzayıp giden birçok beceriyi her çocuk belli dönemlerde kazanır. İşte anaokuluna başlama süreci de çocukların benzerlikleri arasında değerlendirilebilir. Belki yaşam koşulları nedeniyle kimi çocuklar çok erken yaşlarda anaokuluna giderken, bazıları geç gidebilir. Bu noktada farklılıklar görülebilir ama yaşa göre duygular ve düşüncelerin farklılık göstermesine rağmen okula başlama sürecinde çocuklar benzer duyguları yaşarlar.

Çocuğun okula başlayacağı zaman yaklaşırken, ev ortamında da okul ile ilgili sohbetler artar ve çocuğun çevresindeki insanların okul ile ilgili görüşleri çocuğun bakış açısını şekillendirir. Bu yüzden anaokuluna başlama öncesi, ebeveynlere düşen görevler vardır:

1. Çocuğa öğretmen otoriter, disiplinli, fena biri olarak tanıtılmamalıdır. Çocuk öğretmenin ona rehber olacağını, ona yeni bilgiler öğreteceğini, sınıfça oyunlar oynayacağını ve ihtiyacı olduğunda ona yardım edeceğini, onu seveceğini bilmelidir. Ancak yardım etme konusu çok hassastır. Öğretmen, çocuğun gerçekten ihtiyacı olduğundan emin ise yardım eder. Bu yaşlardaki çocuklar yardım kelimesini duyduğunda, kendi sorumluluklarından kaçma eğilimi göstererek kendi yapması gereken şeyleri öğretmenin de yapabileceği anlamını çıkarabilir. Çocukla bu konuyu konuşurken dikkatli olunmalıdır.

2. Çocuğa okulun güvenli ve eğlenceli bir yer olduğu hissettirilmelidir. Bu yüzden anaokuluna başlamadan önce ara ara okulun bahçesine gidilip, çocuğa bahçede oyun oynama fırsatı sunulmalıdır.

3. Okula başlamadan önceki süreçlerde (en azından son 3-4 ay) evde uyanma zamanı, yemek zamanı, oyun zamanı gibi standart zamanlar oluşturulmalıdır. Aksi halde evde aşırı serbest olan bir çocuk anaokuluna başladığında özgürlüğü kısıtlanmış gibi hissedebilir.

4. Çocuğun evdeki oyuncakları bir karmaşa halinde bir kutuda değil, grup grup bulunmalıdır. Örneğin; pelüş oyuncaklar, Legolar, arabalar, bebekler vs. her biri ayrı ayrı kutulara konmalıdır. Çocuğun odasında uygun bir ortam varsa, oyuncakları kutular yerine ayrı ayrı gruplandırarak açık raflara dizmek daha idealdir.

 

Özge ÖZKAN
Trakya Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği Öğrencisi
Instagram: egitiminkalemi

Yazarın Diğer Yazıları