
Üç Yaş Altındaki Çocuklara Neden Teknolojik Aletler Kullandırılmamalı?
Özge Özkan
Bir bebek dünyaya geldiğinde etrafını, çevresindeki insanları ve kendini tanımaya çalışır. Bebeğin tanıma süreci, yetenekleri, becerileri arttıkça daha anlamlı bir hal alır.
İlk üç yaş, çok hızlı bir gelişim ve değişimin görüldüğü bir dönemdir. Bu gelişim ve değişimler ne kadar çok sağlıklı olursa, bireyin ileriki yaşantıları da o kadar sağlıklı olur.
Şimdi bir düşünelim…
Bebekler ilk üç yaş içerisinde ne gibi bir gelişim gösterir?
1-) Konuşmaya başlar.
2-) Yürümeye başlar.
Aslında ilk üç yaş içerisindeki gelişimi daha da detaylandırabiliriz ancak; konuşma ve yürüme bu zaman dilimindeki en belirgin gelişimdir ve konuşma ile yürümeye bağlı olarak da bebekler yeni deneyimler kazanarak farklı alanlarda da gelişim gösterir diyebiliriz.
Peki konuşmanın başlaması için bir bebek nasıl bir süreç geçirir?
İlk zamanlarda farklı biçimlerde ağlama davranışı görülür, sonra sesler, heceler ve kelimeler söylemeye başlar.
Bebek neden farklı biçimde ağlar?
Çünkü bebeğin ilk iletişim yolu ağlamaktır. Her farklı isteği, ihtiyacı için farklı bir biçimde ağlar.
Bebek neye göre sesler çıkarır?
Chomsky çalışmalarında bebeklerin doğuştan her dili öğrenme yeteneğine sahip olduğunu, ancak etrafında hangi dil konuluşuluyorsa o dile ait sesleri çıkardığını söyler.
Daha sonra ise heceleri, ardından da kelimeleri söylemeye başlarlar.
Sonuç olarak;
Dilin gelişmesi için sosyal etkileşim önemlidir. Yani bebekle ilgilenen kişinin doğru bir Türkçe kullanarak çocuğuna bir şeyler söylemesi, öykü okuması önemlidir. “O bebek zaten, ne anlayacak öyküden?” demeyin. Her yaş çocuk için hatta yetişkinler için bile öyküler çok faydalıdır.
Peki bebekler yürümeye nasıl başlar?
Sırası ile bebeğin; baş kontrolü, elleri orta hatta getirme, sırtüstü pozisyonda ayakları ile oynama, dönme, oturma, emekleme hareketlerini öğrenerek yürümek için hazır hale gelmesi gerekir. 12. Aydan itibaren yürüme görülebilir diyebiliriz.
Yani bebekler pat diye bir anda yürüyemezler. Doğdukları andan itibaren yaptıkları tüm hareketler bebeklerin fiziksel (motor) gelişimini destekler.
Böylesine emek isteyen bir süreçte eğer ki çocuğunuzla sosyal etkileşim kurmak yerine, onu televizyonla ya da telefon/tabletle baş başa bırakıyorsanız; çocuğunuzun kelime kapasitesi, teknolojik alet kullanmayan çocuklara göre daha düşük olacaktır.
Teknolojik aletleri kullandıkça çocuğunuzun;
- Teknolojik aletlerin bağımlısı olma riski artacaktır.
- İçine kapanık bir birey olma riski artacaktır.
- Obezite olma olasılığı artacaktır.
- Yaparak yaşayarak bir şeyleri öğrenme eğilimi azaldığı için zeka yönünden de potansiyelinin altında olacaktır.
- Televizyon izlerken yaşına uygun olmayan görüntülerle karşılaşacaktır.
- Televizyondaki bazı reklamlar yüzünden çocuk, ebeveynine değişik isteklerle gelecektir.
- Televizyondaki bazı programlar yüzünden çocuk, saldırganlık davranışı gösterebilir.
- Oyun oynamak için ayırdığı vakit azalacağından yaratıcı ve bilişsel düşünme becerileri potansiyelinin altında olacaktır.
- Konuşma eğilimi azalacaktır. İleriki süreçlerde de kendini ifade edebilme becerisi daha düşük olacaktır.
- Az hareket ettiği için bedensel hareket becerileri (koşma, yürüme, yazı yazma, resim yapma gibi becerileri) daha düşük olacaktır.
Soru: “Ama ben çocuğuma ………………. çizgi filmini açıyorum. Oldukça eğitici. O da mı zararlı?”
Cevap: Eğitici çizgi filmlerin bazı yönlerden çocuğa katkısı olabilir. Ancak bir çizgi film ile öğrenilen şeyler asla yaparak yaşayarak öğrenmenin yerini alamaz. Ayrıca sizin eğitici bulduğunuz bir çizgi filmi, uzmanlar veya eğitimciler değerlendirdiğinde eğitici bulmayabilir. Çizgi film seçimi hassas bir konudur. Ve çocuk çizgi film izlerken reklamlara, dizi fragmanlarına da maruz kalacaktır.
Az önce yukarıda saydığım zararları tekrar bir gözden geçirirsek; eğitici çizgi filmler de özellikle 3 yaş altındaki çocuklar olmak üzere; çocuklar için pek faydalı değildir.
“Çocuklarınızın yaparak, yaşayarak; yani tüm duyularını kullanarak bir şeyleri öğrenmelerini sağlayacak ortamlar yaratmalısınız.”
Bir sonraki yazımda buluşmak üzere…
Sağlıcakla kalın.
Özge ÖZKAN
Trakya Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği
İLETİŞİM: [email protected]
NOT: 0 – 6 yaşları arasındaki çocuklarınız ile ilgili her türlü sorunuzu yukarıda belirtmiş olduğum E-posta adresime gönderebilirsiniz.