'Yerli Üretici Desteklenmeli'
Atatürkçü Düşünce Derneği Edirne Şubesi'nde Prof. Dr. Muammer Aksoy'un ölüm yıl dönümü nedeniyle yapılan basın açıklamasını katılan CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, gıda fiyatlarında artışı ve nişasta bazlı şeker kotasının düşürülmesi hakkında açıklamalarda bulundu. Gaytancıoğlu: 'Türkiye'nin soğan, patates, meyve ve sebze üretememesi çok komik bir durum. Biz bu ürünlerde bırakın kendimize yetmeyi ihraç yapan, dünya lideri ülkeydik. İktidar nişasta bazlı şeker kotasını yüzde iki buçuğa çekiyor. İyi çok güzel. Destek veriyoruz ancak yine denetleyen kurumu çalıştırmıyoruz. Biz CHP olarak nişasta bazlı şekere tamamen karşıyız.' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın marketlerdeki sebze ve meyve fiyatlarının yüksek olmasını eleştirmesi sonrası zincir marketlerden biber, patlıcan ve kabak satmama kararı aldı. Marketler, fiyatı çok yüksek olan sebze ve meyvelerin satışını bir süreliğine durdurmaya karar verdi.
“İthalat çözüm değil”
Konu ile açıklama yapan Vekil Gaytancıoğlu, tarım ürünlerinin fiyatlarının artmasının kullanılan girdi fiyatlarının yüksek olması olduğunu söyleyerek, sorunların çözümünün ithalat değil yerli üretimi desteklemek olduğunu ifade etti. Gaytancıoğlu: “Sürekli gıda enflasyonu var deniliyor, tarım ürünlerinin fiyatları artınca sıfır gümrük vergisiyle piyasaları düzenleyeceğini zannediyor. Ette bunu yaptı başarılı olamadı. Et ithalatının başladığı yıllarda 18 lira olan kıyma şimdi 50 liraya çıktı. Demek ki sıfır gümrük vergisi hiçbir işe yaramıyor. Sadece AK Parti yandaşlarına ve aracılara yarıyor. Ancak besiciye hiç yaramıyor. Böyle politika olmaz. Hükümete göre bunun nedeni stoklar. Eğer stok varsa daha ucuza verin vatandaş sağlıklı şekilde yesin. Nasıl etleri vatandaşlara yediriyorlar. Kasapta içinde yüzde 7 yağ oranı olan zincir marketlerde için yüzde 20'lere kadar yağ oranlı etleri vatandaşa yediriyorlar. Geçtiğimiz günlerce soğanda aynı sıkıntı vardı. Bosna Hersek'ten soğan ithal ettik. Türkiye'nin soğan, patates, meyve ve sebze üretememesi çok komik bir durum. Biz bu ürünlerde bırakın kendimize yetmeyi ihraç yapan, dünya lideri ülkeydik. Ancak günümüzde bunları konuşur hale geldik. Hükümetin hesabını yapamadığı bir konu var o da yandaşlar. Yandaşların hırsını engellemek mümkün değil. Her şeyi ithalatla çözmeye çalışıyoruz bu böyle olmaz üreterek çözülmeli.” diye konuştu.
“Nişasta bazlı şeker oranın düşürülmesi iyi”
Nişasta bazlı şeker kotasının azaltılmasını desteklediklerini fakat şeker fabrikalarının yeniden çalıştırılması gerektiğini savunan Gaytancıoğlu şöyle devam etti: “Nişasta bazlı şeker kotasını Bakanlar Kurulu'nun yüzde elli artırma ve azaltma yetkisi vardı. Nişasta bazlı şekerin sağlığa verdiği zararlar bilimsel çevreler tarafından açıklandığı için, obeziteye, kalp hastalıklarına ve diğer hastalıklara yol açtığı tespit edildiği için iyi bir kamuoyu oluşturuldu. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi sürecinde bu özelleştirmeleri gözlerden kaçırmak için nişasta bazlı şekerin kotası yüzde 5 çekildi. Bu düşüşü ciddi anlamda yayınlarla duyurdu ve halk sağlığının düşünüyoruz dediler. Denetleyen bir kurum olmadığı zaman ne kadar ürettiklerini, ne kadarı hangi malzemeye girdiğini bilen yok. Şimdi kalkıyor iktidar nişasta bazlı şeker kotasını yüzde iki buçuğa çekiyor. İyi çok güzel. Destek veriyoruz ancak yine denetleyen kurumu çalıştırmıyoruz. Biz CHP olarak nişasta bazlı şekere tamamen karşıyız. Onun yerine Türkiye'nin şeker fabrikalarının çalışmasını, şeker pancarı üretmesini ve şeker pancarı üreten üreticinin alın terinin karşılığını almasını istiyoruz. Bu şekilde hayvancılığında desteklenebileceğini düşünüyoruz.”
İpek Deniz
