'Yılları Beşer Beşer Atlıyorlar'
Bugün, yaşamı ve yaşam kaynakları için sokakları kendine yuva haline getirmiş olan, sorumlu yetişkinlerin gözetiminden ve korunmasında eksik olan, daha yetişkinliğe ulaşmamış olan çocukların günü, 31 Ocak Sokak Çocukları Günü.
Türkiye’de en son rakamlara göre, en az 42.000 çocuğun sokaklarda yaşadığı ya da çalıştığı tahmin edilmektedir; ancak gayri resmi rakamlar 80.000’e kadar çıkmaktadır. Bu çocukların büyük çoğunluğu, çok az belediyenin sağlayabildiği daha iyi yaşam standartları arayışı içinde şehirlere akın eden ve sosyal olarak sınırlılıkları olan göç etmiş ailelerden gelmektedir.
Bu çocukların sayılarının artması ailelerin artan yoksulluğunun etkilerine en görülür tepkidir. Bu çocukların birçoğu okula düzensiz gitmekte ve öncelik olarak sokaklarda çalışmaktalar; eğitimleri de kaçınılmaz olarak ikinci sırayı almaktadır. Sokaklar hayatlarının büyük bir parçası olsa da bu çocukların çoğu hala aileleriyle yaşamaktadır ve yoksullukları ailelerinin durumundan kaynaklanmaktadır.
Sokakta yaşamaya itilen çocukların nispeten küçük bir bölümü ise ev ve aileleriyle daha zayıf bağlara sahiptir. Yoksulluk ve sosyal dışlanma yaşayan ailelerin genelinde aile içi güvensizlik ve çatışma görülür. Bu ortam yüzünden yıpranan çocuklar evleri, aileleri ve eğitim sistemi ile bağlarını kısa zamanda koparmaktadır.
Birçok şehirde sokakta yaşayan ve/veya çalışan çocuklara sunulan hizmetler, çocukların madde bağımlılığından kurtarılması, çocukların ailelerine geri döndürülmesi ya da ailelerin çocuklarını sokakta çalıştırmaktan vazgeçmesinin sağlanması ve geçici barınma imkânlarının sağlanmasına odaklanmıştır. Bazı durumlarda, bu rolü sivil toplum kuruluşları ve belediyeler üstlenmektedir.
Birçok şehirde sokakta yaşayan ve/veya çalışan çocuklara sunulan hizmetler, çocukların madde bağımlılığından kurtarılması, çocukların ailelerine geri döndürülmesi ya da ailelerin çocuklarını sokakta çalıştırmaktan vazgeçmesinin sağlanması ve geçici barınma imkânlarının sağlanmasına odaklanmıştır. Bazı durumlarda, bu rolü sivil toplum kuruluşları ve belediyeler üstlenmektedir.
Çözüm ne olabilir?
Çocukları sokakta yaşamaya ve/veya çalışmaya iten nedenler, çocuklar ve aileleri için pratik ve kalıcı çözümlerle ele alınmalıdır: Ebeveynlerin ve çocukların aile içi iletişimi geliştirmek için eğitim, beceri ve bilgiye ihtiyacı vardır; çocukların sağlık, eğitim ve gelişim ihtiyaçlarının karşılanmasına dair hakları ailelerce ve hizmet sunanlarca korunmalıdır; ergenlerin spor, dinlenme, eğlence ve eğitim etkinlikleri gibi, sokak yaşantısına gerçek alternatifler oluşturacak aktivitelere ihtiyacı vardır; çocukların mevcut hizmet sunumundaki boşluklar nedeniyle gözden kaçırılmasını önlemek için daha fazla koordinasyona ihtiyaç vardır.
Bir çocuk sokakta yaşamaya itilmiş ise, ailelere yönelik sağlık, beslenme, sosyal yardımlar ve geçici konaklama imkanları birbirini tamamlayacak şekilde koordine edilmelidir; çocuğu ailesiyle yeniden bir araya getirme süreci mümkün olan ilk fırsatta başlatılmalıdır; yapılan müdahalelerin geçici çözümler olarak kalmaması için etkililiği izlenmelidir.
Haber Merkezi